31 Mart 2008 Pazartesi

HAVLU KENARI NETTEN ..ÇOK GÜZEL AMA...


NETTEN ...HAVLU KENARI
ÖRNEĞİ..YAPMAK İSTEYENLERE
NEREDEN ALDIĞIMI HATIRLA
MIYORUM...AMA ÇOK GÜZEL
OLDUĞU KESİN..DEĞİL Mİ?

28 Mart 2008 Cuma

BİLGİSAYARLAR OTURMA ODASINA....



Bilgisayarlar oturma odasına....

Uzmanlara göre, “bilgisayarın çocuk odası yerine salona konulması, ailelerin teknoloji konusunda bilgili olması” çocukları sanal âlemin uygunsuz ortamlarından koruyor.

İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ a sunulan bir komisyon raporuna göre, bilgisayarlar çocukların odasında değil, mutlaka oturma odalarında bulunmalı. Ebeveynler ancak bu yolla çocuklarının uygunsuz içerikli materyalleri görmesi engellenebilir. Televizyon psikoloğu ve ebeveynlik uzmanı Tanya Byron’un bilgisayar oyunlarının etkisi konusunda Brown’a sunmak için hazırladığı raporda hangi şartla olursa olsun, çocukların bilgisayarı ebeveynlerinin gözetimi altında kullanması gerektiği vurgulanıyor.
Rapora göre, ebeveynler de mutlaka bilgisayar oyunları ve internet konusundaki bilgilerini artırarak, bilgisayar kuşağından olan çocuklarıyla aralarındaki teknolojik kuşak farkını kapatmalı.
Milliyet

ŞAL ÖRNEĞİ..NETTEN...ÇOK HOŞ AMA...DİMİ...


19 Mart 2008 Çarşamba

16 Mart 2008 Pazar

NEDEN YORGUN VE HALSİZ HİSSEDERİZ.?

  1. NEDEN YORGUN ve HALSİZLİK HİSSEDERİZ?İnsanı yorgun düşüren 11 enerji düşmanı Cep telefonu, floresan ışık, küfgibi etkenler enerjimizden çalıyorlar.Bilim adamları, kronik yorgunluk ile tüm bu etkenler arasında şaşılacakbağlantılar olduğunu tespit ettiler. Seninle dergisi bu konuyu yenisayısında sayfalara taşıdı.
  2. 1- Derin uykuda bizi rahatsız edenlerGürültü stres yaratır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsizve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi sesçıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.
  3. 2- Kahve ve çay: 6 fincandan sonrası zarar!Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekildefaydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdakidemiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez.Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.
  4. 3- Karbonhidrat uyku hapı etkisi yaparTüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun,aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
  5. 4- Su eksilirse dikkatiniz de dağılırHer gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimdeenerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyusıkılmış bir bardak su içmektir.
  6. 5- Cep telefonu hipnozdan beter20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığıortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak biziyorar.
  7. 6- Duş alacağımıza yatağa geri dönelim daha iyiSuyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getirenhormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla,sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!
  8. 7- Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsinizHer şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, "çölyak" hastasıolabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamınagelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikayet eden bu kişilerin buğday, arpagibi tahıllardan uzak durması gerrekir.
  9. 8- Kola bünyeyi aside boğarAz harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırıasit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklıksisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.
  10. 9- Gürültü de yorarUzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıraçağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.
  11. 10- Floresan ışığı kronik esnemeye neden olurFloresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür.Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sistemininzayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.
  12. 11- Küften uzak durmalıBulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfetıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu daaçıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.BİR ÖNERİZencefil ve karanfilli bir kek vücudunuzdaki mutluluk hormonlarınınüretimini artırır, sizi canlandırır. Muskat da "myristicin" adı verilen birmadde içerir ki, bu madde doping ile çok büyük benzerlik taşır
  13. *Aydınlık, sevgi ve sağlık dolu bir gün dileğiyle,

13 Mart 2008 Perşembe

Kırmızı lahana" her derde deva

Kırmızı lahana" her derde deva
Kanser ve kalp hastalıklarına karşı vücudu koruyor...13.03.2008 10:03
Prof. Dr. Süleyman Türk, kırmızı lahananın beyni ve kalbi koruduğunu, kansere karşıda önleyici etkiye sahip olduğunu söyledi. Kırmızı lahananın faydaları ile ilgili Amerikan Tarımsal Araştırma Merkezi'nin yapmış olduğu araştırma sonuçlarının çarpıcı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Süleyman Türk şöyle dedi: "Beltsville Human Nutrition Research Center'de yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, insan sağlığı için çok faydalı olan ve başta kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu etkileri bilinen flavanoidler grubundan olan Anthocyaninlerin 36 farklı türünün kırmızı lahanada bol m iktarda olduğu belirlenmiştir. Anthocyaninlerin kansere karşı koruyucu etkilerinin yanında beyin fonksiyonlarını ve kalp fonksiyonlarını iyileştirici etkiye sahip maddeler olduğu da ortaya çıktı. Başta kırmızı lahana olmak üzere koyu renkli sebze ve meyveler şifa hazinesi."Kanser ve kalp hastalıklarına karşı vücudu koruyor...13.03.2008 10:03
Prof. Dr. Süleyman Türk, kırmızı lahananın beyni ve kalbi koruduğunu, kansere karşıda önleyici etkiye sahip olduğunu söyledi. Kırmızı lahananın faydaları ile ilgili Amerikan Tarımsal Araştırma Merkezi'nin yapmış olduğu araştırma sonuçlarının çarpıcı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Süleyman Türk şöyle dedi: "Beltsville Human Nutrition Research Center'de yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, insan sağlığı için çok faydalı olan ve başta kanser olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu etkileri bilinen flavanoidler grubundan olan Anthocyaninlerin 36 farklı türünün kırmızı lahanada bol m iktarda olduğu belirlenmiştir. Anthocyaninlerin kansere karşı koruyucu etkilerinin yanında beyin fonksiyonlarını ve kalp fonksiyonlarını iyileştirici etkiye sahip maddeler olduğu da ortaya çıktı. Başta kırmızı lahana olmak üzere koyu renkli sebze ve meyveler şifa hazinesi."

ADIMLARIMIZI ATERKEN BİR KEZ DAHA DÜŞÜNELİM İSTERSENİZ...

Dünya hayatında hep kötülük işleyen bir adamı ölünce cehennem kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle seslendi: "Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan buraya girmeyeceksin. " Günahkar adam uzun süre düşündükten sonra, bir keresinde ormanda gördüğü örümceği hatırladı. Balta girmemiş ormanda yürürken önüne bir örümcek ağı çıkmıştı. Adam ağı bozmamak ve örümceği ezmemek için o gün yolunu değiştirmişti. Heyecan içinde o günü meleğe anlattı. Melek adama gülümsedi ve ardından elini şaklattı. Gökten bir örümcek ağı inmişti. Adam bu ağa tutunarak cennete girebilecekti. Adam neşe içinde ağa tırmanırken cehennemden bazıları da bu ağa tutunarak cennete gitmeye çalıştılar. Ama adam ağın o kadar çok insanı taşımayacağından korkarak onları itmeye başladı. Tam o sırada ağ gerçekten koptu ve diğerleri ile birlikte adam da cehenneme düştü. "Yazık" dedi melek. "Bencilliğin, hayatında işlediğin tek iyiyi de kötülüğe döndürdü. O insanlara şefkat gösterebilseydin eğer, ağın herkesi taşıyabileceğini de görecektin."
Hayatı yaşarken boş ve anlamsız çoğu zaman, en azından hasbel kader önümüze çıkan bazen örümcek ağını bozmadan geçmek, bazen de yoldaki taşı alıp kenara koymak gibi küçücük doğrular yaparken, bazende kendimizi aşıp bugün kime iyilik yapsam diye düşünmek gerekmez mi?

11 Mart 2008 Salı

PATATES KIZARTMASI SEVENLERE MÜJDE.....


Patates kızartması sevenlere müjde
İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmada, patatesleri kızartmadan önce kısa bir süre suda bekletmenin, akrilamit oluşumunu ve neden olduğu riski ciddi ölçüde azalttığı belirlendi.
bugüne kadar gıdalarda akrilamit oluşumunu önelemek üzere pek çok araştırmanın yapıldığını, ancak bu çalışmaların gıda endüstrisiyle sınırlı kaldığını belirtiyor ve yaptıkları çalışmada evde uygulanabilecek pratik çözümü hedeflediklerini ekliyor. Akrilamit, nişastalı gıdaların yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sırasında doğal olarak ortaya çıkan bir kimyasal. Araştırmacılar, pek çok gıdada görülen akrilamit oluşumunun, sağlımız için tehlikeli olduğu ve hayvanlarda kansere yol açtığı ile ilgili şüphelerin olduğunu belirtiyorlar. Yapılan çalışmada patateslerin 30 dakika ile 2 saat arasında sürelerle suda bekletilmesi sonucunda, %23, %38, ve %48 oranlarında akrilamit seviyesinin düştüğü gözlemlendi.

8 Mart 2008 Cumartesi

KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...

BİR KADIN OLARAK BÜTÜN HEMCİNSLERİMİN KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLARIM..KADIN OLARAK BU GÜNDE BİRŞEYLER SÖYLEMEK GEREKİRSE, HER ZAMAN KADINLARIN KENDİ HAKLARINA SAHİP ÇIKMASINI VE KENDİLERİNİ GELİŞTİRMİRLERİNİ, KENDİLERİNİ YENİLEMELİNİ TEMENNİ EDİYORUM...KADIN OLARAK BİZLERE ÇOK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR..GELECEĞİN ANNELERİNİ, BABALARINI BİZ YETİŞTİRİYORUZ....SAYGILARIMLA..

7 Mart 2008 Cuma

slmmmmmm

yeni oluşturduğum bu blogumda sizlerle beraber olcağım...